Çiğ sütü kaynatıyor; yoğurdu mayalıyoruz. Gazlı içecekleri de şeker oranı yüksek hazır meyve sularını da mutfağımıza sokmuyoruz. Rafine şeker yerine hurma özü kullanıyoruz. Rafine şekersiz komposto, limonata, taze sıkılmış meyve suları ve bitki çayları gibi içeceklerle çocuklarımızın kilo kontrollerine katkıda bulunuyoruz. Un ve karbonhidrat ve nişasta ihtiva eden ürünlerin olabildiğince az tüketilmesini sağlayarak; çocukları yüksek glisemik endeksten uzaklaştırıyoruz.
Öğünlerde; protein, karbonhidrat, temel yağ asitleri ve şeker miktarlarını titiz bir şekilde düzenliyoruz. Pişirme tekniklerimizde de sağlıklı yöntemlerden uzaklaşmıyoruz. Menümüzde mevsim meyvelerini ve sebzelerini tercih ederek çocuklarımızın metabolizmasını şaşırtmıyoruz.
Her ne kadar çocuklarımız “abur cubur” olarak tanımladığımız paketlenmiş yiyecekleri sevseler de kendilerine hem lezzetli hem de sağlıklı alternatifler sunuyoruz. Ketçap, mayonez, hazır çorbalar, cipsler, hazır bisküviler gibi çocuklarımızın sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve kan değerlerini yükselten yiyecekleri kullanmıyoruz. Aynı şekilde protein kaynaklarını seçerken de titiz davranıyoruz. Tavuk ve tavuk ürünlerini yüksek hormon içerdiği için çocuklarımıza servis etmiyor; yemeklerde sadece zeytinyağı ve tereyağı kullanıyoruz.
Gıdaların pişirme yöntemlerinin de sağlık açısından öneminin bilincinde olarak, kızartma yöntemini kullanmıyoruz.
Yumurtalarımızda 0 numara organik sertifikalı ürün kullanıyoruz. Çocuklarımızın gelişimini dikkate alarak yumurtanın bu yaş aralığında öneminin bilincindeyiz ve haftalık yumurta tüketiminin yeterli düzeyde olmasına özen gösteriyoruz.
Bal, tahin pekmez tüketiminde de temiz içerikli ürünler olmasına özen gösteriyoruz.
